Tailgut kisti nedir?
Nadir görülen konjenital (doğumsal) lezyonlardır. Yaklaşık 40.000 doğumda 1 bebekte tailgut kisti bulunduğu öngörülmektedir. Genellikle anüs – rektum bileşkesinin arkasında görülürler. Yerleşim yeri baz alınarak diğer birçok lezyonla birlikte retrorektal (rektumun arkasında yer alan) lezyonlar ya da presakral (sakrumun önünde yer alan) lezyonlar şeklinde gruplandırılabilir. Tailgut kisti, retrorektal kistik hamartom olarak da anılmaktadır.
Doğumsal lezyonlar olduğu bilinse de hastalar genellikle erişkin yaşlarda tanı alırlar. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha sık görülmektedir.
İlerleyen yaşlarda tanı konmasının nedeni bir kısım tailgut kistinin hiç belirti vermemesi bir kısım hastada ise hastanın şikayetlerinin tailgut kisti kaynaklı olabileceği düşünülmeyip ileri tetkik uygulanmamasıdır.
Tailgut kisti belirtileri nedir?
Tailgut kisti olan hastaların neredeyse yarısında hiçbir belirti yoktur. Başka nedenlerle çekilen radyolojik tetkiklerde saptanırlar. Diğer hastalarda ise gerek kistin çevre organlara bası etkisi gerekse enfeksiyona bağlı belirtiler görülebilir. Rektum arkasından kaynaklansa da kist boyutu arttıkça sadece rektuma değil vajen, mesane gibi organlara da bası etkisi oluşturabilir. Tailgut kisti mesaneye bası etkisiyle sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma; rektuma bası etkisiyle rektumda doluluk hissi, ağrılı ya da zorlu dışkılama, dışkı çapında incelme, kabızlık gibi belirtiler oluşturabilir. Retrorektal alandaki yer kaplayıcı özelliği nedeniyle kişiler otururken bir çeşit makat ve kuyruk sokumu bölgesinde huzursuzluk hissettiklerini, rahatça oturamadıklarını belirtebilirler. Bu kistlerde enfeksiyon geliştiğinde ise pelvik/anal apse kliniği, makat bölgesinde ağrılı şişlik ve bazı hastalarda fistül şeklinde ortaya çıkabilir.
Tailgut kisti nasıl tanı konur?
Belli şikayetlerle hekime başvuran hastalarda rektal muayene sırasında rektum arka kısmında dışarıdan bası oluşturan bir kitle etkisi hissedilmesi ya da kadın doğum muayenesinde yapılan ultrasonda kistik lezyon görülerek şüphelenilse de tailgut kistinin radyolojik tanısı çoğunlukla pelvik MR ile konulur. Bazı hastalarda bilgisayarlı tomografi tetkikinde kistik yapı görülse de lezyonun tam karakterizasyonu için MR sıklıkla başvurulan radyolojik tanı yöntemidir. Tailgut kisti düşünülen lezyonlardan biyopsi yapılması önerilmez.
Tailgut kisti kansere döner mi?
Tıbbi literatürde tailgut kisti zemininde kanserleşme birçok olguda bildirilmiştir fakat bu kistlerin ne kadarında kanser gelişme riski olduğu net olarak bilinmemektedir. Tanıda gecikme olması ya da yeterli bir cerrahi uygulanamamasının kanser gelişme riskini arttırdığı düşünülmektedir.
Tailgut kisti tedavisi nedir?
Herhangi bir ilaç tedavisi yoktur. Ameliyatla kistin tamamen çıkarılması gerekmektedir. Kistin cerrahi olarak çıkarılması radyolojik olarak şüphelenilen hastalığın net tanısının konmasını, varsa hastanın şikayetlerinin geçmesini ve kanserleşme riskini ortadan kaldırılmasını sağlar. Kanser gelişmiş tailgut kistlerinde her kanserde olduğu gibi geniş bir cerrahi müdahale gerekirken kanser gelişmemiş kistlerde sadece kistin çıkarılması yeterli olmaktadır.
Tailgut kisti ameliyatı nasıldır?
Kistin seviyesine göre cerrahi yaklaşıma karar verilir. Pelvik kasların çok üstünde yer alan kistler için açık ya da laparoskopik yöntemle karından yaklaşım tercih edilebilir. Pelvik kasların altında ya da kolaylıkla ulaşılabilir bir bölgedeyse posterior (arka) yaklaşım uygulanabilir. Bazı hastalarda ise her iki taraftan da ameliyatın gerçekleştirilmesi gerekebilir.
Karından yaklaşımda cerrah dikkatli bir şekilde kisti rektumdan, sakrum kemiğinden, bazı hastalarda vajenden ya da pelvik kaslardan ayrıştırarak steril poşet içinde karın dışına alır. Bu ayrıştırma sürecinde rektuma, vajene ve çevre damarlara zarar verilmemesi için azami özen gösterilmelidir. Olası bir yaralanmada ise etkin bir tamir gerçekleştirilmelidir.
Posterior yaklaşımda (Kraske yaklaşımı) hasta yüz üstü pozisyondayken sakrum kemiği ve koksiks (kuyruk sokumu) yanından yapılan kesi ile cilt ve yağlı dokular geçilir. Anokoksigeal ligaman kesildikten sonra kiste ulaşılır. Bazı hastalarda bu aşamada gerek çalışma alanını genişletmek gerekse kistin yapışık olması gibi nedenlerle kuyruk sokumu kemiği çıkarılabilir. Kist ortaya konduktan sonra levator kaslara, rektuma zarar verilmeksizin ve geride doku bırakmaksızın kist tamamen çıkarılır. İşlem sonunda sahanın büyüklüğü, dokuların özelliği ve cerrahın tercihine göre cerrahi alana dren yerleştirilebilir. Ardından tabakalar kat kat dikilerek ameliyat sonlandırılır.
Kombine yaklaşımda ise aynı ilke ve tekniklerle ameliyatın bir kısmı karından kalanı arkadan ya da tam tersi şekilde gerçekleştirilebilir.
Tailgut kisti ameliyatı riskli midir?
Kanserleşme olmamış bir tailgut kisti ameliyatı tecrübeli ellerde gerçekleştirilirse ciddi bir risk taşımayan ameliyatlardır. Kanserleşme gelişmiş hastalarda, daha önce enfeksiyon geçirmiş hastalarda ya da yeterli tecrübeye sahip olmayan kişilerce ameliyat gerçekleştirildiğinde rektum yaralanması, vajen yaralanması, idrar yolu yaralanması, damar yaralanması, geride hastalık bırakılması, makat kaslarının (sfinkter) ya da pelvik kasların hasarı gibi durumlar yaşanabilir. Yaşanan bu sorunlar etkin şekilde düzeltilemezse uzun vadede nüks, fistül ya da fekal inkontinans gelişebilir.
Tailgut kisti ameliyatı ücreti nedir?
Ameliyat süresi, hastanın aynı bölgeden daha önce müdahale geçirip geçirmediği, karından girilerek mi yoksa arkadan mı müdahale edileceği, kanserleşme olup olmadığı gibi faktörlere bağlı olarak ameliyat ücreti hesaplanır.
Tailgut kisti ameliyatı sonrası iyileşme
Ameliyat rektum ya da diğer çevre organlarda herhangi bir hasar olmaksızın, güvenli bir şekilde gerçekleştirilebildiyse bir gece yatış yeterli olmaktadır. Çevre organlarda olası bir hasarın tamiri gerçekleştirildiyse iyileşme süreci boyunca -ki bu 4-5 güne kadar uzayabilir- hastanın yatırılarak takibi uygun olacaktır. İyileşme tamamlandıktan sonra hastalar sorunsuz şekilde hayatlarını sürdürürler.
Tailgut kisti ameliyatı sonrası takip
Ameliyatta çıkarılan ve patolojik inceleme için gönderilen kistte kanserleşme lehine bulgu yoksa hastalara herhangi bir ek tedavi gerekmez. Kist tamamen çıkarıldıysa tekrarlama beklenmediğinden radyolojik ya da klinik bir inceleme/kontrol gerekmez. Kist tamamen çıkarılamamış ise hastanın özelliklerine göre cerrah belli aralıklarla kontrol önerebilir. Bu konuda kabul görmüş bir takip algoritması bulunmamaktadır.